25 Haziran 2020 Perşembe

Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış

Tom Ford Sonbahar Kış 2018-19 defilesi New York'ta, birbirinden ünlü isimlerin katılımı ile gerçekleşti.

Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


Tom Ford 2018-2019 Sonbahar / Kış


642cd215104c44888a5fe72d8db98608

Vizesiz seyahat: Sri Lanka

Tapınaklar ülkesi, Sri Lanka...



Tapınaklar ülkesi, Sri Lanka...
Ülkemizden vize zorunluluğu olmadan gidilebilen harika yerlerden biri de Sri Lanka. Muhteşem tapınakları, görkemli ve büyük Buda heykelleri ile herkesi kendine hayran bırakan Sri Lanka Budizm'in başlangıcı olarak kabul edilen tapınaklarla doludur.
 
Sri Lanka, sadece tapınaklarıyla değil, Seylan çayı üretiminde de ne önde gelen ülkeler arasındadır. Aralık ve Mart ayları arasında tropikal ve kuzeydoğu muson yağmurları, Haziran ve Eylül ayları arasında güneybatı muson yağmurların etkisi görülmektedir.  
 
Sri Lanka'da, kayalık bir bölgede kurulu olan Sigiriya, büyük bir antik kaya merkezidir. Sigiriya kelime anlamı olarak "Aslan Kayası" anlamına gelmektedir. Tarihi oldukça eskiye, milattan önce 477 yılında kurulan Sigiriya, geniş ve kayalık bir bölge üstüne inşa edilmiştir. Kayalık bir bölge olmasına rağmen etrafında pek çok bahçeye rastlanmıştır. Dünya Mirası listesinde yer alan Sigiriya, diğer bir özelliği ise Budizm'in başlangıç yeri olmasıdır. Sigiriya günümüzde de pek çok turist akınına uğrayan önemli antik bir yerdir.
 
Küçük bir kasaba olan Dambulla, Sri Lanka'nın en büyük mağara ve tapınaklarıyla bilinir. Altın Dambulla Tapınağında, yaklaşık 80 tane tapınak olarak kullanılmış mağara bulunuyor. Genellikle içinde Budizm'e özgü heykeller ve resimler bulunuyor. Altın tapınak olan bilinen bu mağara tapınakları bir tepenin üzerinde bulunduğundan, yaklaşık 300 merdivenle tırmanabilmektedir. Bu tapınaklar eskiden Budist rahiplerin halktan uzaklaşarak, meditasyon yaptıkları yer olarak tasarlanmış. Mağaranın içinde yan yatmış olarak bir Buda heykeline rastlanır. Mağaranın içinde yan yatmış buda heykellerinin ayaklarının altında lotus çiçeği bulunur ve heykellerin boyu 4 metre olup, ayak boyları 2 metredir.
 
Antik Polonnaruwa, Sri Lanka'nın kuzeyinde bulunan bir şehirdir. Kraliyet rezidans'ı olarak kullanılan bu bölgede, zamanında 7 katlı büyük binalar bulunuyormuş.  Bu antik kentin içinde pek çok ağaç ve bitki çeşitlerine rastlamak mümkün. Ayrıca, konferans salonları, havuz alanı ve saraylar da ayrı ayrı yerlerde bulunmaktadır. Bu antik kentin içinde iki tane buda heykeli vardır. Bir tanesi oturan buda heykeli, yaklaşık 4 metre olan bu heykel meditasyon yaparken resmedilmiş. Diğer bir buda heykeli ise yatar pozisyonda ve yaklaşık 11 metre boyunda. Herhangi bir heyke lotus çiçeğinin önünde resmedilmişse, o Buda imiş. Çünkü başka hiçbir tanrı lotus çiçeği önünde resmedilmezmiş.
 
Pinnawala Fil Yetimhanesi, dünyadaki filler için bulunan tek yetimhane burasıdır. Yaklaşık 120 tane fil bulunan bu yetimhanede, küçük yaşta kaybolan fillerin bakımını yapılır. Fillerle iç içe bulunduğun bir ortam olan bu yetimhanede, küçük filleri besleme imkanı da veriyorlar. Fillere özgü bu yetimhane kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biridir.
 



594e7335cc0d4a068bab6d7f458b2d60

17 Haziran 2020 Çarşamba

Emzirirken destek almak çok şeyi değiştirir

İngiltere genelinde yapılan bir anketin sonuçlarına göre, emzirme döneminde diğer emziren annelerle bir araya gelmenin pozitif etkileri oldukça önemli.



İngiltere genelinde yapılan bir anketin sonuçlarına göre, emzirme döneminde diğer emziren annelerle bir araya gelmenin pozitif etkileri oldukça önemli.
Dünya Sağlık Örgütü de dahil olmak üzere dünya çapında geçerliliği olan pek çok sağlık kuruluşu, bebeklerin ilk altı ay boyunca mutlaka emzirilmeleri gerektiğini, ek gıdalara geçtikten sonra da 2 yıla kadar emzirilebileceklerini önemle vurguluyor. Emzirmenin anne ve bebek sağlığı üzerindeki olumlu etkileri gün geçtikçe daha çok anlaşılır hale geliyor.
 
Ancak hala dünyanın pek çok yerinde anneler, yeterince desteklenmedikleri için emzirmenin faydalarından mahrum kalabiliyorlar. İngiltere'de 200 kadından yalnızca biri bebeğini bir yıldan fazla emzirebiliyor. Geçtiğimiz yıl yapılan yeni bir araştırma, emzirmeye devam edebilen kadınların çevresinde kendisine destek olan başka kadınların da varlığına dikkat çekiyor. Emzirmeye devam eden veya daha önce emzirmiş olan başka kadınlardan destek alan anneler, bebeklerini daha uzun süre emzirebiliyorlar.
 
Emzirme desteği almak için ne yapabilirsiniz?
Ülkemizde geleneksel olarak emziren anneyi destekleme kültürü yaygındı. Kalabalık ailelerde yaşayan, ailesindeki diğer tecrübeli kadınlardan tavsiyeler alabilen kadınlar bebeklerini emzirme konusunda genellikle çok daha rahat olabiliyorlardı. Ancak günümüz koşullarında emziren anneler, kendileri gibi bebeğini emzirme sürecinde olan diğer kadınlarla bir arada olmakta zorluk çekebiliyor ve emzirme konusunda kendilerini yalnız hissedebiliyor.
 
Son yıllarda doğum ve emzirme ile ilgili farkındalığın artmasıyla birlikte bu konularda destek veren uzmanların ve aktivistlerin de sayısı artıyor. Emzirme konusunda destek almak için şunları yapabilirsiniz:
 

 

 
Bir emzirme danışmanı ile görüşün
Bazı hemşireler, ebeler, psikologlar veya doğum profesyonelleri; emzirme danışmanlığı eğitimlerini tamamlayarak emziren annelere profesyonel olarak destek verebiliyorlar. Siz de yaşadığınız şehirde böyle bir uzmandan destek alıp alamayacağınızı araştırabilirsiniz. Özellikle emzirme ile ilgili sorunlar yaşadığınızı düşünüyorsanız, emzirme konusunda kendinizi rahat hissetmiyorsanız bir emzirme danışmanı ile çalışmanız çok faydalı olacaktır.
 
Kendinize bir emzirme grubu bulun
Bizim kültürümüzde pek yaygın bir uygulama olmasa da Amerika'da ve Avrupa'da insanlar ortak ilgi alanlarıyla ilgili gruplar oluşturup düzenli olarak buluşarak sosyalleşip, çeşitli ihtiyaçlarını giderebiliyorlar. Siz de çevrenizde emzirme konusunda ilgi duyan kadınlarla düzenli olarak bir araya gelip sohbet edebileceğiniz etkinlikler düzenlemeyi deneyebilirsiniz. Emziren bir-iki arkadaşınızla arada sırada bir araya gelip emzirirken yaşadıklarınız hakkında konuşmak bile ufkunuzu açacak, birçok şeyi olumlu yönde değiştirecektir.
 
Online emzirme gruplarına katılın
Sosyal medyada ve çeşitli forumlarda emziren kadınlar ve emzirme uzmanları online olarak bir araya gelebiliyor. Örneğin Facebook'ta binlerce üyenin takip ettiği "Emzirme Sanatı", "Emzirme Platformu" gibi gruplara üye olarak burada diğer emziren annelere ve emzirme uzmanlarına ulaşabilirsiniz.
 




667788f1a48846b78f553fb1edefd94f

Doğal güzellik sırları

Doğal güzellik bir mit değil. Sadece biraz kendinizi tanımalı ve kendinizle ilgili gerçeklere uyumlu adımlar atmalısınız.



Doğal güzellik bir mit değil. Sadece biraz kendinizi tanımalı ve kendinizle ilgili gerçeklere uyumlu adımlar atmalısınız.
Güzellik 'kendin gibi olmak'tır ve güzellik sırları olabildiğince doğal görünmekte saklıdır. Günümüz kadını kozmetik imkânlardan faydalanmadan nasıl güzelleşeceğini pek bilemiyor. Oysa kozmetik yöntemlere başvurarak da doğal görünmek mümkün. Sadece biraz kendinizi tanımalı ve kendinizle ilgili gerçeklere uyumlu adımlar atmalısınız.
 
Peki doğal güzellik sırları nelerdir?
 
Saçlarınızı doğal rengine yakın bir renge boyayın
Pek çok kadının yaptığı en büyük hata, saç rengini birkaç ton birden açtırmaktır. Bu durum ten rengiyle saç rengi arasında kontrast yaratır ve rahatsız edici bir his uyandırır. Eğer saç renginizi değiştirmek istiyorsanız doğal saç renginizin en fazla iki ton açığını ya da koyusunu seçin.
 

 
Size yakışan saç modelini kendiniz bulun
Doğal güzellik sırları deyince saçlar üzerinde biraz durmak gerekiyor. Kuaföre gidip fön çektirmek, saçlara şekil vermek en kolay yoldur. Oysa kuaför salonlarında sık yapılan işlemler saçları yıpratır. Her gün ayna karşısında uzun uzun saçlarınıza şekil vermek zorunda değilsiniz. Bunun için bir hafta sonu birkaç saatinizi ayırın. Ayna karşısında saçlarınızı toplayın, açık bırakın, dalgalarınızı belirginleştirin, fön fırçasıyla kendiniz düzleştirip biraz dağıtın. Beğeneceğiniz bir ya da birkaç yol mutlaka bulacaksınız. Siz kendinizi beğendiğinizde başkaları da sizi beğenecektir.
 
Makyaj yaparken doğru renkleri kullanın
Ten renginizle, göz renginizle uyumlu far, rimel ve ruj renkleri seçin. 
 
Karakter yapınıza uygun giysiler seçin
'Çok tatlı', 'çok sempatik' türünden kelimelerle tanımlanan biriyseniz ve siz de gerçekten kendinizi tam olarak böyle hissediyorsanız, vamp giysiler üzerinizde eğreti durur. Kalem topuk ayakkabılar, dantelli çoraplar, leopar desenli elbiseler vs… Elbette bu parçalar gardırobunuzda mutlaka bulunmalı ama makyaj gibi giysilerinizin dozunu da doğru ayarlamalısınız. Hiçbir giysiyi moda diye üzerinize geçirmeyin. İçinde mutlu ve iyi hissettiğiniz kıyafetler sizi en güzel gösterenlerdir. 
 

 
Suna Dumankaya'dan doğal güzellik sırları
Suna Dumankaya'dan doğal güzellik sorularına doğal öneriler...
 
Peeling tarifi - 1
Soru: Cildimin yapısı tavuk derisi gibi yani pütür pütür. Bu durumdan çok rahatsızım. Ne yapmalıyım?
Emine Y./İzmit
 
Cevap: Haftada bir gün cildinize kese ya da peeling yapın. Ayrıca iki çorba kaşığı öğütülmüş pirinç, bir çorba kaşığı kırmızı mercimek, iki çorba kaşığı kil, iki çorba kaşığı el kremi ve iki çorba kaşığı su karıştırın. Bu karışımla cildinize masaj uygulayın. Yıkadıktan sonra bu kez tüm cildinizi sıkılmış bir limonun kabuğuyla ovuşturun. 
 
Peeling tarifi - 2
Nazlıhan Y./İstanbul
 
Cevap: 100 gram kesilmiş sütün içine 3 çorba kaşığı öğütülmüş ceviz katın. İyice karıştırdıktan sonra bu karışımı cildinize sürüp 5 dakika bekletin. Ardından da ovarak çıkarın ve cildinizi bol suyla yıkayın. Son olarak, cildinize cilt tipinize uygun bir krem sürün. Etkili bir sonuç alabilmek için bu formülden haftada 2 kez yararlanın.
 
Peeling tarifi - 3
Soru: Son birkaç aydır çok yoğunum. Yorgunluktan göz çevremde torbalanmalar oluştu. Nasıl bir bakım uygulamalıyım?
Fatma B./İstanbul
Cevap: Bir tutam gül yaprağını 500 gram kaynar suyun içinde çay gibi demleyin. Ardından bir buz kalıbında dondurun. Sonrasındaysa bir tülbente sararak gözlerinizin çevresinde dolaştırın. Bu formülü her gün uygulayın. Sorununuz geçmezse, mutlaka bir doktora görünün.
 




686ba866bc984df7bff1fec047dd9e30

4 Haziran 2020 Perşembe

Benim usulüm Banana Split

İpek Bozkurt'tan kendi usulünce hazırladığı banana split tarifi...



İpek Bozkurt'tan kendi usulünce hazırladığı banana split tarifi...
Malzemeler:
 
Fırınlanmış muz için:
4 adet muz
1 adet limon
1 adet portakal
1 tatlı kaşığı tereyağı
5 çorba kaşığı şeker

 
 
Mascarpone kreması icin:
1 paket süt kreması
2 çorba kaşığı toz şeker
4 çorba kaşığı mascarpone (veya pürüzsüz tarafından kaymak)

 
Karamel kaplı bisküvi için:
8 adet petibör bisküvi
1 çay fincanı toz şeker

 
 
Üstü için:
Ceviz içi
İyi kalite bitter çikolata

 
 
Yapılışı:
Fırınlanmış muz için, fırın 180°C'ye ayarlanır. Payreks bir kabın içi tereyağı ile yağlanır. Toz şeker bir tencerede karamel haline getirilir, rengi kehribar gibi olunca içine limon ve portakalın suyu eklenir, bir tahta kaşıkla karıştırılıp muzların üzerine dökülür. Fırında 15 dakika kadar pişirilir. Ilınması beklenir.
 
Mascarpone kreması için, süt kreması ve şeker krem şanti kıvamına gelene kadar çırpılır. Bir spatula yardımıyla mascarpone peyniri eklenir ve homojen bir krema haline getirilir, buzdolabında soğumaya bırakılır.
 
Karamel kaplı bisküvi için, içi açık renk olan bir tencere (karamelin rengi anlaşılsın diye) orta ateşte hafif ısıtılır. İçine şeker konur, 5 dakika sonra ilk kenarlardan olmak üzere erimeye başladığında tencere hafif sallanarak ortada biriken şekerler de eritilir.
 
Tamamen sıvı hale gelince bir tahta kaşık ile sürekli karıştırarak renginin dönmesi beklenir. Rengi fındık kabuğu gibi olunca ocaktan alınır ve içine petibörler batırılır.
Yağlı kağıt serilmiş zemine alınan bisküvilerin etrafindaki karamelin tamamen katılaşması beklenir.
 
Sunum icin, muzlar servis tabağına alınır ve sosundan dökülür, üzerine mascarpone kreması konur, çikolata parçaları ile ceviz içi serpiştirilir. Yanına karamel kaplı bisküviler ile servis edilir.
 
Tarif: İpek Bozkurt
 



4fa804f7b91a4b328fa71bf82cbf4a35

Muhteşem lezzet çikolata hakkında hiçbir yerde duymadıklarınız!

Çikolatayı kim sevmez ki! Kokusu bile mutluluk hormonu endorfinin harekete geçmesine yeten çikolatanın faydaları ise saymakla bitmiyor. Kalp hastalıkları ve kanserle mücadeleye yardım ediyor, cildi ve kemikleri besliyor.



Çikolatayı kim sevmez ki! Kokusu bile mutluluk hormonu endorfinin harekete geçmesine yeten çikolatanın faydaları ise saymakla bitmiyor. Kalp hastalıkları ve kanserle mücadeleye yardım ediyor, cildi ve kemikleri besliyor.
Bugüne kadar pek çok iddia ortaya atıldı. Yararlı mı? Zararlı mı? Kilo yapar mı? Günde ne kadar tüketilmeli ve daha fazlası... Fakat ortada bir gerçek var ki yıllardır insanların en mutsuz ve en mutlu anlarında yanında olan tek lezzet; çikolata.
Çikolata beyni ve kalbi koruyor!
İngiliz Kalp Derneği ve Cambridge Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre; makul miktarda yenen çikolata, koroner kalp rahatsızlıklar ve felç riskini azaltıyor.
Araştırmaya sonuçlarına göre, bilimadamları beyin ve kalp risklerini, az çikolata yiyenler ve haftada bir paketten fazla yiyenlerle karşılaştırdıklarında, az yiyenlerde daha az bu tür hastalıklara yakalanma riski olduğunu saptamışlar. Çikolata tüketimi, kalp hastalıklarını %37, stroke riskini %29 oranında düşürüyor.
Öpüşmekten bile daha iyi etki yapıyor!
Sussex Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, beyin dalgaları ve kalp ritimleri ölçülen 20'li yaşlarındaki çiftlerden önce ağızlarında çikolata eritmeleri daha sonra da öpüşmeleri istenmiş.
Araştırma sonuçlarına göre, çikolatanın, gönüllülerin kalp ritimlerinde öpüşmeden 4 kat daha yoğun ve uzun bir etki yarattığı gözlenmiş.
Araştırma sözcüsü Dr. David Lewis, çikolatanın insanlar üzerinde psychoactive etkisi olduğunu biliyorduk ama dilinizde erittiğiniz çikolata tüm bilinen oranları neredeyse 4 katına çıkarıyor.
Yalnız kadınlar değil!
Her daim değişmez bir doğru olarak görülen, kadınların çikolataya erkeklerden daha düşkün yargısı da bu araştırmayla yerlebir oluyor. Sonuçlara göre her iki cinsiyette çikolataya aynı tepkileri veriyorlar.
Bunları biliyor muydunuz?
Konu insanların vazgeçemediği lezzet olduğundan, çikolata hakkında yüzlerce araştırma yapılmış ve makale yazılmış. İşte, doyamadığımız lezzet çikolata hakkında bugüne kadar yapılan araştırmalardan ortaya çıkan sonuçlar;
Çikolatanın tarihi M.Ö. 1000 yıllarına dayanıyor. O yıllarda Amerika'da yaşayan yerliler, kakao tohumlarını öğütüp enerji veren içecek yaparlarmış. M.S. 1550 yılında İspanyol Cortes'le Avrupa'ya sıçrayan kakao tohumlarının, bir çok kişinin hastalık derecesinde bağımlısı olduğu çikolata haline gelmesi yaklaşık 800 yılı bulmuş.
Çikolata adını bir Aztek kelimesi olan xocalati'den alıyor. Kelimenin Aztek dilindeki anlamı ise; acı su. Bu karışımın içerisinde, acı biberli kakao taneleri ve mısır unu, gibi birbirinden değişik bir içeriği var.
Çikolatanın içinde bulunan antioksidanlar kanserle mücadelede çok faydalı. Kakao, sağlık kaynağı olarak bilinen yeşil çaya oranla üç kat daha fazla antioksidan madde içeriyor.
Çikolata aynı zamanda zengin bir kalsiyum kaynağı. Bu da güçlü kemiklerin oluşmasını sağlıyor.
Çikolata geçmişten günümüze özellikle kadınlar üzerinde psikolojik olarak oldukça olumlu etkilere sahip. Çikolata kadınların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan endorfin hormonunun vücut tarafından salgılanmasını sağlıyor. Kısaca kadınları mutlu ediyor.
Harvard Tıp Akademisi uzmanları, kakaonun yüksek tansiyonu düşürdüğüne dair bulgular elde ettiklerini savunuyorlar.
Güçlü dişlere sahip olmamızı sağlayan florid açısından da zengin olan çikolata, stresle mücadelede faydalı olan potasyumu da bünyesinde barındırıyor.
Bristol Üniversitesi doktorlarından Peter Barham, çikolatanın içinde bulunan bir maddenin uyarıcı etkisi bulunduğunu ve bunun da kişiye kendisini iyi hissettirdiğini savunuyor.
Çikolata büyük miktarda bakır da içeriyor. Bakır, vücudun demiri absorbe etmesine yardımcı oluyor. Bu da cilde, damarlara ve dokulara faydalı.
Kaliforniya Üniversitesi uzmanları her gün az miktarlarda çikolata yemenin kanda pıhtılaşmayı önlediğini savunuyor. Ani kalp krizleri için büyük bir engel!
Çikolata aynı zamanda yiyen kişiye enerji veriyor ve diğer tatlılara oranla kan şekerini hızlı yükseltmiyor.
Bağışıklık ve üreme sistemi için faydalı demir ve çinko çikolatada bolca var. Bu tat her derde deva.
Kahve içmek yerine çikolata yemek çok daha yararlı, çünkü çikolata kahveye oranla çok daha az kafein içeriyor.
Çikolata diğer tatlılara oranla diş sağlığı açısından daha zararsız, çünkü sütlü çikolata yüksek miktarda protein, kalsiyum ve fosfat içeriyor. Bu maddeler de diş minesini koruyor.
Çikolatadaki doymuş yağ oranı, kandaki kolesterol seviyesinin artmasına neden olmuyor. 
Dünya kakao üretiminin %66'sından fazlası Afrika'da yapılıyor ve bu kakaonun %98'i sadece 15 ülke tarafından kullanılıyor.
Belçika'da 17.000 kişi çikolata sektöründe çalışıyor.

 
>> Bu bir reklamdır.
 



d6707cb7b9cd47a88353cb59ddcd4352