7 Ekim 2020 Çarşamba

Cildinizin genç kalmasını sağlayın

Uzman estetisyen Nur Bilen Yavuzer ev sahipliğinde gerçekleşen basın toplantısında Vichy'nin yeni ürünü "Vichy Slow Âge" ile tanıştık.



Uzman estetisyen Nur Bilen Yavuzer ev sahipliğinde gerçekleşen basın toplantısında Vichy'nin yeni ürünü "Vichy Slow Âge" ile tanıştık.
Cilt yaşlanmasının %80'i çevresel faktörlerden kaynaklanıyor. Vichy Laboratuvarları'nın yaptığı 20 yıllık araştırmalar ve klinik çalışmalar, genetiğin yaşlanmadaki etkisini %20 olarak belirtirken; cildin her gün maruz kaldığı çevresel faktörler (UV ışınları, hava kirliliği vb) ve yaşam tarzının (beslenme, stres, sigara vb) etkisini %80 olarak açıklıyor. Yani aslında, çevresel faktörler ve yaşam tarzımız farketmeden uzun dönemde cildimizde "Ekspozom" dediğimiz "Gizli Yaşlanma"ya neden oluyor. Vichy "Cildinin Genç Kalması %80 Senin Elinde!" mottosu ile tüm kadınları dış etkenlere karşı koruyor ve cildin daha uzun süre genç kalmasını sağlıyor.
 

 
Uzman estetisyen Nur Bilen Yavuzer probiyotiğin cilt için önemini anlattı:
"Sağlıklı güzelliğin ancak eczaneden alınan ürünlerle karşılandığına inanıyorum. Bugün burada sizlerden daha önce tanıma fırsatı elde ettiğim, içeriğiyle beni heyecanlandıran, ürünü denemek için sabırsızlandıran bir ürün serisi olan Vichy'nin yeni lansmanı Slow Âge'i anlatacağız. Sizler de biliyorsunuz ki artık etkileri ve güçleri tartışılmaz probiyotikler ve antioksidanlar cilt bakımında çok büyük rol oynuyorlar.
Vichy markası, bu iki içeriği Vichy Termal Suyu ile harmanlayarak Slow Âge adı verilen üründe buluşturdu. Ürünün adı her ne kadar Slow Âge olsa da, sadece orta yaş grubunun kullanacağı bir ürün olmamalı. Her yaş kendi yaşına uygun bir bakımı hak eder ki güzel yaşlansın. Aslında yaşlanmak için bir şeyler yapmanın yaşı 50 değildir, bu 20'li yaşlardan itibaren başlar ki yaşlanma daha güzel olsun. Bu ihtiyacı cilt bakımında karşılayacağına inandığım Slow Âge ürününün diğer ürünlerden en büyük farkı cilt için önemli olan probiyotik içeriği." Diyerek cilt bakım serisi ile ilgili olan düşüncelerine yer verdi.
 

 
Vichy, probiyotikleri cilt bakımı ile harmanlayarak ilk defa krem teknolojisinde buluşturdu ve devrim niteliğindeki yeni serisi "Slow Âge"i geliştirdi:
Vichy'nin probiyotik içerikli ilk günlük bakım serisi Slow Âge, klinik olarak kanıtlanmış çok güçlü bir formüle sahip. UV ışınları, hava kirliliği, stres, düzensiz beslenme, sigara gibi çevresel faktörler ve yaşam tarzından kaynaklanan yaşlanma belirtilerini yavaşlatan 3 özel aktif içerik; probiyotik türevi bifidus, antioksidan bitki kökü Baicalin ve Vichy 15 mineralli Termal Suyu, Slow Âge'in eşsiz formülünü oluşturuyor.
Vichy, vücudumuzun bağışıklık sisteminin yapı taşı olan probiyotikleri, vücudun en önemli koruma kalkanı olan cilde sunarak, çevresel faktörlere karşı yepyeni bir savunma sistemi oluşturuyor. Probiyotik Türevi Bifidus ile cilt bariyerini güçlendiren Slow Âge, cildin daha genç ve sağlıklı görünmesini sağlıyor.
Ayrıca, Çin'in 2000 yıllık sağlık geleneklerinden gelen Antioksidan bitki kökü Baicalin ile ciltte oluşan leke, ince çizgi gibi yaşlanma belirtilerini yavaşlatıyor. 15 mineralce zengin Vichy Termal Suyu ile cildi çevresel faktörlere karşı güçlendiriyor. Ayrıca içeriğindeki UV filtreleri ile cildi güneşin zararlı ışınlarına karşı koruyor.
 

 



3574620263034baaa48b755509529095

Yılbaşı klişeleri

Yılbaşı klişelerini görün, fark edin ve kaçının!

Kadınlar yılbaşı akşamı için mahallenin kuaföründe kuyruk olup topuz yaptırıyorsa...


Yıl boyunca bir daha asla kullanmayacağınız ve yüksek ihtimal o gece mundar olacak, köşesindeki ışıltıları elinize bulaşacak şapkalar evdeyse...


Yılbaşı gecesinin vazgeçilmezi hindi nedense sadece o gün çok sevilen bir yemekmiş gibi tüketiliyorsa. (Başarısız hindi yemeklerine rağmen)


Yılbaşından sonra yaklaşık 3 gün daha yenilecek miktarda amerikan salatası yapıldıysa...


Çerkes tavuğu gönlünce elden ele salınıyorsa...


Mozaik pasta buzdolabında haddinden fazla yer kaplıyorsa...


Sarmalar ana öğün niyetine tüketilmemişse...


Çocuklara "yılbaşı özel" masası açılıyorsa...


Televizyonlarda şöhretini kaybetmiş şarkıcıların bir araya gelip yılbaşını kutladığını görüyorsanız...


Milli piyango ikramiyesiyle ilgili hayaller kuruyorsanız...


Mandalina kabuklarından piramit yapılacak kıvama gelinmişse...


Tombala oynayıp yılbaşı ikramiyesinden ümidi kestiyseniz...


Evin çeşitli yerlerine kuruyemiş parçaları saçılmışsa...


Kaygan, rahatsız ve taşlı terlikler gece boyunca etraftaysa...


Mısır patlağı gecenin bittiğinin kanıtı gibi soğuk ve tuzsuz bir halde tam yemek masasının ortasındaysa...


1 Ocak sabahı itibariyle tv'lerde Evde Tek Başına filmini görüyorsanız artık yeni yıla girdiniz demektir. Mutlu bir sene için üzerinize düşen tüm klişeleri gerçekleştirdiniz...


759dd911c554480ca3cfaf858f4303d2

5 Ekim 2020 Pazartesi

Sürekli esnemek neyin belirtisi?

Çevrenizde esneyen insanları görmüşsünüzdür, ilk andan normal olarak algılansa da devam eden sürekli esneme hali-durumu normal olarak karşılanmaz. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım: "Esnemek istemsiz gerçekleşen bir reflekstir, parasempatik sistemin aktif olduğunu, stresten uzak rahat ortamlarda vücudumuzun uyku öncesi hazırlık veya uykuya giriş belirtisi olarak algılanabilir" diyor. Peki sürekli esnemek neyin belirtisi? Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım açıkladı.

ABONE OL


Yeterli süre uyuduğu halde uykusunu alamayan ve sürekli esnemeye devam eden kişilerden uyku bozukluğunun belirtisi sürekli esnemektir.


Sürekli esneme hali uyku bozukluğundan başka beyine oksijen gitmesini engelleyen uyku apnesi, kalp damar hastalığı gibi hastalıkların belirtisi ve göstergesidir. Bu kişiler en kısa zamanda hekime başvurmalı ve tedavi olmalıdır. 


Esnemek halk arasında bulaşıcı olarak bilinse de art arda isteyen kişiler de bir takım psikolojik sorunlardan kalp rahatsızlıklarına kadar bir çok hastalığın belirtisi olarak yorumlanabilir.


Doç Dr. Yavuz Selim YILDIRIM,''Normal bir insanın uyku esnasında ağzının kapalı, burundan nefes alıp vereceğini, burnu tıkanık olan kişilerin uyku esnasında ağızdan nefes almaya başladığı ve boğaz bölgesinin nefes yolunu kapatmasıyla nefeste kesilme sonucu uyku da solunum durması yani uyku apnesi oluşur.''diye belirtti.


Uyku esnasında nefeste kesilme olduğunda beyne ve kalbe oksijen gitmeyerek kalp krizi riskini artırır ve beynin uyku ihtiyacını karşılayamadığından sürekli uykuya eğilim olarak esneme hali refleks olarak ortaya çıkar. Yani uyku apnesinden dolayı yeterli uyuyamayan beyin (oksijen alamayan) sürekli uyumak istediğini vücudunuza gösterecek. 


Sürekli esneyen kişiler öncelikle Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanına muayene olmalı, yapısal problemler varsa düzeltilmeli, yapısal problem yoksa uyku testi ile değerlendirilerek ayrıntılı teşhis konmalı. 


Uyku apnesi hastaları sabahları yorgun kalkar, uyudukları uyku kendilerine yetmez. İş yerinde sürekli uykuya eğilimli olurlar, konsantrasyon güçlüğü unutkanlık ve çabuk sinirlenme belirtilerini taşırlar. Uyku apnesi olan kişiler araç başında uykuya dalarak trafik kazası yapar, oturdukları yerde aniden uykuya dalabilirler.?


Uyku apnesi uyku testiyle teşhisi doğrulandıktan sonra burun ve boğaz bölgesine yapılan koruyucu cerrahiler ile tedavi edilebilir. Cerrahi tedavi den fayda görmeyen gruplara gece uykuda ağza ve burna takılan maske tedavisi verilebilir.


Uyku apnesi tedavi edilen hastalarda kalp krizi ve hipertansiyon oranlarında belirgin azalma sağlanmıştır.


2a5cd67170404ce0a346de62d58a76fa

Çocuklar 'yeni normal' döneme nasıl hazırlanmalı?

Tüm dünyayı derinden etkileyen, ülkemizde de yaklaşık 3 aydır günlük yaşam alışkanlıklarımızda köklü değişikliklere neden olan corona virüs sürecinde zorlananların başında şüphesiz çocuklar geliyor. Corona virüse karşı yaşanan olumlu gelişmeler kapsamında geçilen 'yeni normal'de, süreci "sağlıklı yönetmek", corona virüs pandemisini çocuklara göre anlatmak ve 'yeni normal'de onlarla evde kaliteli zaman geçirmek çok önemli. Klinik Psikolog Betül Küçükardalı 'yeni normal'de anne babalara; çocuklarına 'sağlıklı' yaklaşım konusunda çok önemli 8 püf noktasını anlattı…

ABONE OL


Ancak ebeveyn ya da bakım verenler bu süreçte kendileri zorlanıyorsa, kaygı, panik, korku, uyku/iştah problemleri, yoğun duygulanımlar yaşıyorsa, kendilerini güvende ve sağlıklı hissetmiyorlarsa, öncelikle kendileri için sosyal ve profesyonel destek almaları çok önemli.


Çünkü kendileri yeterince iyi olamadan, başka birine ya da çocuklarına iyi gelmeleri çok zordur ve sürdürülebilir değildir.


Daha fazla sabırlı ve şefkatli davranın

Doğal ev yaşantınızı bozmayacak şekilde çocuğunuzu gözlemleyin. Rutinler değiştiğinde çocukların uyku düzenleri, yemek/tuvalet alışkanlıkları, korku/kaygı düzeyleri, hareketlilikleri, ebeveynden beklentileri, duygu/davranışları değişiklik gösterebilir. Bunlar çocuğun daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunun belirtisi olabilir.

Bir süre odağınızı bu konuya verip doğal ebeveynlik becerilerinizi kullanın, sınırlarınız dahilinde daha fazla sabırlı ve şefkatli olmaya çalışın.


Bir yandan da almakta olduğunuz maske takmak, hijyene özen göstermek ve sosyal mesafeyi korumak gibi önlemleri resimler çizerek, birlikte skeçler oynayarak, merak ettiklerini sormalarına izin vererek anlatın.


Birlikte kafiyeli/kafiyesiz şarkılar uydurun

Kendinizin ve çocuğunuzun güvende olması için her türlü önlemi aldığınızı, onları korumak için her durumda elinizden geleni yapacağınızı belirtin.

Her zaman duygu ve düşüncelerini konuşmak için size gelebileceğini dile getirin. 2-3 yaş altı çocuklar için eski rutinlerinizi olabildiğince koruyun.


Çocuğunuzun güvenlik hissini pekiştiren oyunlar oynayın. Örneğin, isimlerinizi ve içinde bulunduğunuz süreci konu kalan kafiyeli kafiyesiz şarkılar uydurun. Sözlere birlikte karar verin, melodisini birlikte bulun ve her gün söyleyin.


İletişim içindeyken sakinliğinizi korumaya gayret edin

Yetişkinler hayatlarını duygusal ya da fiziksel olarak tehdit eden bir süreç karşısında savaş, kaç ya da donma tepkisi verirler. Çocuklar ise zor duygularla''bağlanarak'' baş ederler. Çocuğun bağlanma figürü ebeveyni/bakım verenidir.

Çocuklar ebeveyni ile birlikte sakinleşir. Bunun için ebeveynin de sakin, sükûnet içinde olması önemlidir. Ebeveyn çocuk için güvenli bir bağlanma figürü olamıyorsa, çocuk onun için sağlıksız olan ama onu rahatlatan şeylerle karşı bağ geliştirebilir (televizyon, video oyunları vb.) Çocuğunuz için güvenli ve sürekliliği olan bir figür olmaya gayret edin.


Birlikte dans edin

İçinden geçmekte olduğumuz travmatik sürecin panzehri dayanıklılık ve yaratıcılıktır. Bu hislerin ortaya çıkabileceği etkinlik ve oyunlara yönelin.

Sanatsal faaliyetler, çocuğun yaşına uygun fiziksel aktiviteler bu hisleri pekiştirecektir. Dans, ritim, şarkı, hareket çocukların sinir sistemini düzenler, olumsuz biriken enerjilerini atmalarını sağlar. Bunu birlikte yapmak hem kendiniz için, hem çocuğunuz için faydasını kat kat artırır.


Kahkahayla bağlarınızı güçlendirin

Çocuklar, oyunla ve kahkahayla bağlarını kuvvetlendirirler. Birlikte kahkahalar atın. İçinde birlikte gülmek olduğu sürece ne oynadığınızın bir önemi yoktur. Bağınız güçleniyor demektir.

Her zaman mutlu etmeye çalışmayın

Çocuğunuzun her zaman mutlu olması gerektiği beklentisine girmeyin ve çocuğunuza da bu beklentiyi yansıtmayın. Sıkılmak da, üzülmek de, öfkelenmek de mutlu olmak kadar doğal duygulardır.

Çocuğun hoş hissettiren duygular kadar, nahoş hissettiren duyguları da yaşaması, bu hisleri konuşabileceği bir alanı olması, o alanda ebeveyninin şefkatini ve çabasızca orada kaldığını hissetmesi duygu kapasitesini genişletecektir.


Birlikte 'vuuuu' sesi çıkarın!

Çocuklar sinir sistemlerinde aşırı uyarılma olduğunda (çok kaygılandıklarında, korktuklarında ya da heyecanlandıklarında), sakinleşmek için güvendikleri bir yetişkine ihtiyaç duyarlar. Henüz sinir sistemi yatışmadan konu üzerine konuşmak duygu yoğunluğunu artırabilir. O yüzden önce sakinleşmek için çocukları küçük aktivitelere davet etmek iyi olabilir. Sevdiği peluş bir oyuncağı bedeninde iyi hissetmeyen yere koyması isteyebilirsiniz. Hoş kokulu yağlar ya da kremlerle sakin masajlar rahatlatıcı olacaktır. Bir kağıda kurabiye adam çizip, çocuğunuzun bedeninde hoş hissettiği yerleri bir renkle, hoş hissetmediği yerleri başka bir renk kalemle boyamasını isteyebilirsiniz. Bunların dışında sakin bir nefes aldıktan sonra nefeslerini boşaltırken aynı vapurların çıkardığı ses gibi olan 'vuuuu' sesini birlikte çıkarabilirsiniz ve karınlarındaki titreşimi hissedebilirsiniz. Bunu bedenleriniz biraz daha rahatlayana kadar yapabilirsiniz.

49159f14179441dfaf4abc3a92d14f81

Size şans getirecek aksesuarlar

Şans getirildiğine inanılan simgeler ve aksesuarlar...



Şans getirildiğine inanılan simgeler ve aksesuarlar...
At nalı, nazar boncuğu, yonca, hamsa eli...
 
Kimisi bunların batıl inanç olduğuna inanır, kimisi ise şans getirdiğine. Batıl inanç olsun ya da olmasın pek çoğumuz bu simgeleri yanımızda taşımak isteriz.
 
Peki size şans getirecek o simgeler neler?
 

Anahtar
 

At nalı
 

Dilek ağacı
 

Ağ kapanı
 

Hamsa eli
 

İtalyan boynuz
 

Kuş tüyü
 

Lades kemiği
 

Melek kanadı
 

Nazar boncuğu
 

Yonca
 

Yusufçuk
 
 
 



a70177a95f9440fc8e40e29d4e33550e

Disney prensesleri dünyayı değiştiriyor

Disney prensesleri, özellikle kız çocukları için önemli bir rol oynuyor. İllüstratör Matt Burt'ın yarattığı Disney karakterleri, kadınların toplumsal hayattaki güçlü rollerine vurgu yapıyor. İşte sanatçının güçlü Disney karakterleri...

Şef Tiana, mutfakta harikalar yaratıyor. 


Anna ve Elsa iklim çalışmaları yapıyor. 


Pamuk Prenses, psikolojik çalışmalara ağırlık veriyor. 


Avukat Mulan, insan haklarını savunuyor. 


Bella, akademik alanda kariyer yapmayı tercih ediyor. 


Pocahontas, doğanın dengesinin korunması amacıyla çevrecilik faaliyetlerinde ilerliyor. 


Cinderrella, hayvan haklarını koruyarak doğanın ekolojik dengesinin sağlanmasına destek veriyor. 


Ariel, sanatsal çalışmalar yapıyor. 


Moana, denizcilik alanında kendisini geliştirmeyi hedefliyor. 


Jasmin insan haklarını uluslararası alanda savunuyor. 


Uyuyan Güzel Aurora, kahve kültürü ile ilgili çalışmalar yapıyor.


Merida, spor alanında kendini geliştiriyor. İki kez Kış Olimpiyat Oyunları'nda şampiyon oldu. 


3e712c3f585a4e7184964d26d7980ac7